Beni Takip Edin !

Baskın Oran’ın editörlüğünü yaptığı Türk Dış Politikası adlı iki ciltlik edisyon kitabın ikinci cildinde ismi geçen bir rapor. Kitaba göre, rapor Türkiye’deki İslamcı hareketlerin (Refah Partisi ve Gülen Cemaati) Amerika’nın çıkarına zarar verici olmadığı ve ılımlı İslamcılarla ilişki kurulması gerektiğini savunuyor [1]. Konuyla ilgili Milliyet gazetesi de Mart 1990’da Nur Batur ve Nilüfer Yalçın imzalı bir yazı dizisi hazırlamış. “1980’lerde İslamcı şahlanış”, “ANAP’tan cesaret alan İslamcılar” gibi alt başlıkları var. Ama dikkat çekici olan yazı dizisinin ilkinde atılan başlık “İslam’ın iktidarı mümkün değil”[2], ikinci yazıda da atılan başlık dikkat çekici, “İslamcı demokrasiye karşı” [3]

Fakat ortada bir tuhaflık var, Milliyet bu rapordan farklı bir şey anlamış, kitapta ilgili bölümü yazan İlhan Uzgel ise bambaşka bir şey (Amerika 1990’larda yükselişe geçen İslamcı akımları destekledi). Kritik soru şu, Milliyet bunu 1994 ve 1995 Refah Partisi seçim zaferlerinden önce yazıyor, İlhan Uzgel ise 28 Şubat sonrası iklimde. Birisi fena halde çuvallıyor. Acaba tarihin seyrettiği serüvene bakarak bu seyri Amerika’ya bağlayalım kaygısında olan birinin mi çarpıtma olasılığı mı yüksek yoksa, ülkede İslamcıların gelmeyeceğinden emin bir gazetenin mi?

Şayet ilki olayı çarpıtıyorsa, 2001’den beri neredeyse bütün Uluslararası İlişkiler bölümlerinde okuyan öğrencileri fena halde keklemiş, devletin ideolojik aygıtı olup çıkmış (hem de İletişim Yayınları gibi bir kurum üzerinden). İlki keklemişse zaten gazetelerin hali pür melali ortada.

Raporda geçen bir cümle bu ayrı fikirlerin ortaya çıkmasında etkili olmuş olabilir: “ABD, bir yandan Türkiye’de laik rejimin idamesini desteklerken, öte yandan da İslami hareketin amaçlarını, ideolojisini ve beklentilerini anlayabilmek için daha fazla ve kapsamlı bir çaba harcamalıdır.” [4]

Rapor Türkiye’de İslamcılığın yükselişini açıklamada kendisine sıklıkla referansta bulunulan bir metin, misal AKP’nin iktidarda olduğu 2000’li yıllarda da sık sık gündeme geliyor bu;

Misal, “CIA ajanı Fuller’in ‘kişisel görüşleri’ zamanla rapor haline getirildi. Pentagon, genellikle CIA ajanlarının görev yaptığı Rand Corporation adlı araştırma kuruluşuna rapor sipariş etti: ‘The Prospects for Islamic Fundamentalism in Turkey’. Rapor, Türkiye’nin yeni yol haritasını çiziyordu: ılımlı İslam.” [5]

Raporla ilgili başka bir ayrıntı da, rapor, “the prospects for islamic fundamentalism in turkey” başlığını taşıyor, Graham Fuller ve Sabri Sayarı tarafından kaleme alınmış, fakat Rand’ın sitesinde her iki yazardan hareketle araştırma yapınca rapora rastlanmıyor [6]

[1] ilgili kitap, sayfa 3022015-04-16 11.15.29

[2] Milliyet, 14.03.1990, s. 14

[3] Milliyet, 15.03.1990, s. 14

[4] “Nakşibendiler devletin her kademesinde”, Milliyet, 17.03.1990, s. 15

[5] Soner Yalçın, “türk silahlı kuvvetleri neden new york aydınlarının hedefinde”, Hürriyet, 19.10.2008

[6] Sabri Sayarı: http://www.rand.org/pubs/authors/s/sayari_sabri.html Graham Fuller: http://www.rand.org/pubs/authors/f/fuller_graham.html

EK NOT (Nisan 2015):

Columbia Universitesi’nde Lehman kütüphanesinde Rand’ın bütün arşivi mevcut. Burada bu başlıkta bir metni hiçbir şekilde bulmadım. Rand Pakistan ve bir kaç ülkeyle ilgili 1991 tarihli “Islamic Fundamentalism” başlığı altında raporlar yayımlamış. gerek Milliyet gazetesinde gerekse de İlhan Uzgel’in makalesinde adı geçen metine en yakın olanı Graham Fuller’in “Islamic Fundamentalism in the Northern Tier Countries: An Integrative View” başlıklı raporu. R-3966 kodu ile yayımlanmış. Burada da Fuller Türkiye, Afganistan ve Pakistan’da İslamcıların iktidara gelme şansı olmadığını yazıyor. Zaten rapor büyük ölçüde İran İslam Devrimi’nin etkisinde yazılmış ve bölgede Sovyetler birliği dağıldıktan sonra İslam’ın nasıl bir geleceği olabileceğini tartışıyor. bugünden bakıldığında bir fiyasko aslında ve Milliyet’in haberi raporun içeriğini daha doğru yansıtıyor (şayet Sabri Sayarı’nın içinde yer aldığı varsayılan ama benim bulamadığın ilgili rapor varsa ve başka şeylerden bahsetmiyorsa).

Sanki Raporun içerik ve anlamı Türkiye’de 1990’ların ortasından itibaren (Refah Partisi’nin iktidara gelmesi ile) değişmiş ve Islamcılar aslında Batı’nın bir kuklası demeye getirilmiş gibi.

Sedat Laçiner’in hazırladığı “Turkey and the World: A Complete English Bibliography of Turkey and Turks” başlıklı bibliyografi kitabında bu rapora ilişkin şöyle bir künye verilmiş: “Sayari, Sabri, The Prospects for the Islamic Fundamentalism in Turkey, (Santa Monica: CA Rand, July 1989)” bu tarih aralığındaki Rand raporları içinde de böyle bir rapor bulamadım.

Şuraya rapordan (elbetteki bulabildiğim rapordan) bir alıntı iliştiriyorum

Türk basınındaki bazı haberler

Aşağıdaki haberde Fehmi Koru’dan alıntılanmak yoluyla raporla ilgili bazı detaylar var.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.